Aromaterapi
Günlük yaşantıda farkında olmadan yağmur sonrası toprak kokusu, fırından yeni çıkmış olan ekmek kokusu vb. ile aromaterapiyi yaşamaktayız. Fakat sistemli aromaterapi uygulaması bitkilerin yüksek yoğunluklu esansiyel yağlarının ve kokularının tedavi amacı ile kullanılması esasına dayanmaktadır. Yüzyıllar öncesinde Eski Mısır ve Hint uygarlıklarından doğmuş olan aromaterapide çoğunlukla yağlar masajın terapötik etkisi ile birleştirilmektedir. Aromaterapide 60 çeşitten fazla şifalı bitkilerden yararlanılır.
Lavanta yağı, gül yağı, tatlı portakal yağı, sardunya, jojoba yağı, zeytinyağı, ada çayı, yasemin, sandal ağacı, ardıç, okaliptüs ve türlü tütsüler en iyi bilinen aromatik bitkiler arasında yer alır. Özellikle lavanta yağı ile masaj uygulamak ya da banyo suyuna eklemek en çok seçilen, tercih edilen yöntemdir.
Çünkü lavantanın kokusu yanında güçlü bir antiseptik özelliği de vardır. Literatürde aromaterapinin ruh ve beden dengesini koruduğu, hoş bir koku solunarak gevşemenin de gerçekleştiği, anksiyeteyi, korkuyu, bulantı ve kusmayı, ağrıyı azalttığı, bireylerde iyilik hissini arttırdığı bildirilmektedir.
Akupunktur
Akupunktur Çin’de 2000 senesinden beri hastalıklardan korunma ve tedavi amacı ile uygulanmaktadır. Vücudun belirli bölgelerinin terapi amacı ile uyarılması esasına dayanan akupunkturun sağlamış olduğu analjezinin mekanizması açık değildir. Fakat akupunktur noktalarının uyarılması hipofiz bezini uyararak, endorfin salınımında da artışa sebep olabileceği belirtilmektedir.
Geleneksel Çin inanışında vücut yüzeyinde 12 ayrı çizgisel meridyen ve bunların üstüne yerleşmiş 365 akupunktur noktası bulunmaktadır. Aralarındaki bağlantılar ile düzgün Qi dolaşımı ve Yin Yang dengesi sağlanır. Enerji bu kanallar aracılığı ile vücut içerisinde bir nehir gibi hareket eder. Bu noktaların tıkanmasının bireyde enerji kaybına ve bazı hastalıklara, rahatsızlıklara sebep olcağına inanılmaktadır.
Akupunktur noktaları çoğunlukla özel iğneler ile uyarılsa da bazen basınç, sıcak, ultrason, elektrik akımı gibi çeşitli uyaranlarda kullanılmaktadır. Doğum ağrısı için hangi noktanın kullanılacağı doğrum evresine, ağrının lokalizasyonu ve seviyesine, annenin anksiyete durumuna ve yorgunluk durumuna göre belirlenir. Bu tekniğin bebek ve anne sağlığına ayrıca doğumun da seyrine herhangi bir yan etkisi bulunmamaktadır. Fakat dezavantajı ise özel ekip gerektirmesi ve pahalı olmasıdır.
Akupresür
Geleneksel Çin tıbbından doğmuş olan bu teknikte temel amaç, istenilen bölgelere basınç uygulanarak uyarmaktır. Akupunktur ile benzerlik gösterse de iğne, Elektrik vb. İşlemler gerektirmez. Teorik olarak akupresür kan akımını düzenler, nörotansmitlerin salgılanmasını destekler ve böylelikle vücudun normal fonksiyonlarının devamına katkı da bulunur. Literatürde doğumda akupserüs kullanımının uterus kontraksiyonlarını arttırdığı, doğum ağrılarının kontrolünde faydalı olduğu, doğum süresini kısalttığını ve doğum sonrasında da emzirmeye destek olduğu belirtilmektedir.
Akupresür de basınç eller, parmaklar (özellikle de başparmaklar) ya da tarak, tenis topu, buz kesesi gibi çeşitli nesneler ile de uygulanabilir. Doğum ağrısının kontrolünde etkili olan çeşitli akupresür noktaları bulunmaktadır. Bu noktalardan birsi Hand Points olarak bilinen, el parmaklarının avuç içleri ile birleştiği hattır. Bu noktanın avuç içine alınan tarak gibi bir cisimle sıkıca uyarılmasının endorfin salınımını arttırarak ağrıyı azalttığı da bildirilmektedir.
El üstünde bulunan bir diğer akupresür noktası ise Hoko ya da L1-4 olarak adlandırılan elin başparmak ve işaret parmağı arasındaki alandır. Bu bölge parmaklar ile ya da küçük buz keseleri ile her kontraksiyon başlangıcıdan kontraksiyon bitene kadar uyarılır ve uygulama sırası ile her iki el için yaklaşık 20 dakika kadar sürdürülür. SP6 noktası ise ayak bileğinin yaklaşık olarak dört parmak üstündeki noktadır.
Sırt üstü uzanmış ve bacaklar düz durumda olan anneye derin bir nefes aldırılarak her bir kontraksiyon ile beraber SP6 noktasına başparmaklar ile 10 saniye süre ile birkaç kez uygulanan basıncın doğumu uyardığı ve ağrı kontrolüne de yardımcı olduğu bildirilmektedir.
Comments