Ortopedik masaj, ameliyat gerektirmeyen yumuşak doku yaralanmalarını değerlendirmek ve tedavi etmek için kesin yöntemlerden oluşan bir sistemdir. Ortopedik masaj terimi ilk olarak önde gelen masaj terapisi eğitimcisi Whitney Lowe tarafından yapılmıştır. Bu yöntemin, onu diğer masaj türlerinden ayıran birkaç ayırt edici özelliği vardır.
Ortopedik Masajda Teorik İlkeler
Ortopedik masajı etkili bir şekilde uygulamak için terapistler, anatomi, fizyoloji, kinesiyoloji ve vücut mekaniği hakkında kapsamlı bir arka plan anlayışına sahip olmalıdır. Burada makalede yapışkan yara dokusu, miyofasyal kısıtlamalar, bağ gevşekliği, ağrının doğrudan ve dolaylı nedenlerini inceleyeceğiz.
Yapışkan Yara Dokusu
Pek çok insan, kaslarda, tendonlarda, bağlarda, fasyada ve eklemlerdeki çoğu kronik ağrının nedeninin, yapışkan yara dokusunun zayıf iyileşmesi ve tekrar tekrar yırtılması olduğunun farkında değildir. Doğru yerlerde bulunan yara dokusu, iyileşmenin normal bir parçasıdır. Yırtık lifleri bir arada tutan yapıştırıcı görevi görür. Ancak dokular rastgele, karmakarışık bir yapışıklık matrisi oluşturarak iyileştiğinde, bunu genellikle sürekli yeniden yırtılma ve ağrı izler.
Vücudun yaralı bir bölümünü kullandığımızda ve ağrı hissettiğimizde, genellikle hatalı biçimlendirilmiş yara dokusunu yeniden yırttığımızın bir işaretidir, bu da daha sonra ek yara dokusu oluşumunu uyarır. Etkili terapötik tedavinin sırrı, bu yırtılma ve yeniden yırtılma döngüsünü kırmaktır. Halihazırda oluşmuş herhangi bir yapışkan yara dokusunu kaldırmanın yanı sıra, iyileşmenin tam bir hareket açıklığında gerçekleşmesini sağlayarak gelecekte yapışıklıkların oluşmasını engellemeliyiz.
Miyofasyal Kısıtlamalar
Her hücre, kas iğciği, kas, tendon ve bağ fasya ile sarılır. Miyofasiyal kısıtlamalar, her yaralanmanın yanı sıra kötü duruş veya hareket alışkanlıklarından kaynaklanır ve bir kişiyi gelecekte daha fazla ağrı ve yaralanma sorunu yaşamaya yatkın hale getirir. Bu nedenle, herhangi bir ortopedik masaj uygulayıcısı için fasyal kısıtlamaları belirleme ve etkili bir şekilde tedavi etme yeteneği önemlidir.
Bağ Gevşekliği
Kemiklerimizi uygun hizada bir arada tutmak ve bize zarar verecek yönlerdeki hareketleri sınırlamak için bağların sıkı olması gerekir. Bu yapılarda biraz esneklik olmalıdır. Bağlar anormal derecede gevşek olduğunda, eklemlerimizin bütünlüğünü kaybederiz. Bir arada tuttukları kemikler sallanır ve bizi kararsız hale getirerek yaralanmalara karşı daha savunmasız hale getirir. Kalıtsal faktörler nedeniyle bağlar gevşek olabilir; bir kaza sonucu aniden gevşeyebilirler veya kötü duruş ve önceki yaralanmalardan kalan eski yapışkan yara dokusunun gerilmesi nedeniyle zamanla yavaşça şişebilirler.
Bağ gevşekliği kalıtsal faktörlerden kaynaklandığında, yetenekli bir masaj uygulayıcısı müşteriye eklemlerini aşırı uzatmaktan kaçınmasını, iyi bir iskelet dizilimi ve duruşu geliştirmeye ve korumaya ve vücudunu fiziksel olarak güçlü tutmasını tavsiye edecektir. Gevşeklik, bir kaza veya yaralanmadan kaynaklanan yapışkan yara dokusundan kaynaklandığında, masaj terapisti bu dokuyu bulmaya çalışacak ve daha fazla yaralanmadan kaçınılabilmesi için onu ortadan kaldırmak veya azaltmak için tedavi önerecektir. Bu tür bir tedavi, friksiyon tedavisi, miyofasyal çalışma, germe, fitness eğitimi, masaj, enjeksiyon tedavisi ve benzerlerini içerebilir.
Ağrının Doğrudan ve Dolaylı Nedenleri
Kapsamlı bir tedavi planı, hastanın ağrısının yalnızca doğrudan nedenini değil, aynı zamanda dolaylı nedenleri de ele almalıdır. Ağrının doğrudan nedenleri, bir tendonun gergin lifleri, bursa iltihabı, bir siniri sıkıştıran bir disk vb. gibi fiziksel yaralanmalardır. Bu sorunu giderdiğinizde ağrı kaybolur. Ağrının dolaylı nedenleri, kişiyi yaralanmaya yatkın hale getiren faktörlerdir. Örneğin, torasik omurgadaki abartılı bir kifoz, kolu biraz zorlamadan yukarı kaldırmayı zorlaştırır; bu hareketin son 15 derecesi göğüs kafesinde gerçekleşir. Torasik kifozu olan bir kişide bu durum, omuz tendonunun gerilmesinin dolaylı bir nedeni olabilir.
Kommentare